‘Erdoğan-Sisi görüşmesi’ üzerinden yapılan olumsuz algıya net yanıt: Devlet aklının kini olmaz

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 12 yılın akabinde bugün Türkiye’ye resmi ziyarette bulundu.

Ankara’ya gelen Sisi’yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıladı.

İki başkan daha sonra baş başa ve heyetler ortası görüşme gerçekleştirdi. Sisi’nin ziyareti kapsamında da Türkiye ile Mısır ortasında 17 tane mutabakat imzalandı.

Ancak Sisi’nin ziyareti, muhalefet yandaşı medya tarafından algı operasyonu haline getirildi.

Türkiye’nin geçmiş periyotta Sisi’ye yönelik hali nedeniyle Erdoğan’ın artık Sisi’yi karşılamasını çarpıtan yandaş medya, kirli bir propagandaya imza attı.

“Esed’e, Sisi’ye kinimizi canlı tutacağız”

tvnet’in Yeni Şafak müellifi Ersin Çelik’in moderatörlüğündeki programı Siyaseten’in yeni dönemdeki birinci kısmında de Sisi’nin ziyareti ve yandaş medyanın kelam konusu algı operasyonu ele alındı.

Sisi’nin ziyaretin ait konuşan Yeni Şafak muharriri Aydın Ünal, toplumsal medyadaki çarpıtmaları hatırlatarak, “‘Beş yıl on yıl evvel Cumhurbaşkanı şunu söylemişti bugün bunu söylüyor’ bir çelişki üzere yansıtılmaya çalışılıyor. Esed’le ilgili de biz birebir durumla karşı karşıyayız. Burada doğal Sayın Cumhurbaşkanını savunacak değiliz. Buna gereksinimi da yok. Ben şahsen eminim ki sizler de öylesiniz. Esed’e mümkün değil, Sisi’ye hakkımı helal etmem. Esed’in babasını da unutmamak lazım Hama katliamından ötürü ve Suriye’de Müslümanlara, Sünnilere bilhassa yaptıklarından ötürü bir zalimdi, bir diktatördü. Bizim şahsi olarak bunlarla barışmamız, bunlara hakkımızı helal etmemiz, bunlarla yüzleşmemiz mümkün değil. Biz kinimizi onlara karşı canlı tutacağız. Ne yaptıklarını biliyoruz. Kime, nasıl zulmettiklerini biliyoruz. Sisi’nin de, Esed’in de. Devlet diğer bir şey. Yani bunu sahiden Cumhurbaşkanı’nı savunmak için söylemiyorum. Ancak devlet öbür bir şey.” dedi.

“Devletler insanlara benzemez”

İnsanların kini, öfkesi, intikam duygusu olduğunu lakin devletin bu türlü hareket etmediğini vurgulayan Ünal, devletin insanlara benzemediğini ve şu an ortada Gazze’de yaşanan soykırım olduğunu belirterek şunları söyledi:

“‘Devlet yani ben küstüm, oynamıyorum’ bunu uzun müddet devam ettirmez. Bundan döner, barışır. Son yine küser, barışır sonra savaşır. Savaşır sonra barışır ki işte Kurtuluş Savaşı’nı biliyoruz. Mustafa Kemal cumhuriyeti ilan ettikten sonra Türkiye’ye birinci gelen yabancı konuklardan bir tanesi Yunanistan devlet lideriydi. Venizelos geldi. Yani iki üç sene evvel Anadolu topraklarında zulmetmiş, soykırım yapmaya çalışmış. Çok ağır zulümler yapmış bir Yunanistan devlet liderini Türkiye’de ağırladı. Tıpkı formda İngiltere ağırlandı Türkiye’de. Yanlış hatırlamıyorsam. İngiltere Hükümdarı geldi. Bütün Osmanlı coğrafyasında Osmanlı’yı kesimlere bölen toprak kaybettiren İngiltere var. Bu devletler ortasında bunlar oluyor ki Gazze üzere bir sorunumuz var.”

Mısır’ın Gazze’ye yapılan yardımlar konusunda yeterli bir imtihan vermediğini de tabir eden Ünal, geçmiş periyotta Türkiye-Mısır bağlantılarını buzdolabına almanın düzgün bir seçenek olduğunu fakat şu an terör devleti İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlara karşı birlik olmanın, diyalog yolunun tercih edilmesinin gerekliliğinin altını çizdi.

“Muhalefet bunu kullanacak”

İnsanların hisleriyle devletlerin hislerinin birebir olmadığını vurgulayan Ünal, “

Devletler kin tutamazlar. Devletler ebedi küsemezler. Zati bizim mesela bir de küstüğümüz bir devlet de yok olamaz da bu türlü bir şey. Yani yarın Ermenistan’la da barışabiliriz ve çok can ciğer kuzu sarması olabiliriz. Münasebetiyle bu hani bilhassa Gazze açısından, Gazze’deki mazlumlar açısından değerli bir gelişme. Evet muhalefet bunu kullanacaktır. Sonuna kadar da kullanacaktır. Ancak ben toplumun, seçmenin siyasetten esasen bu türlü bir esneklik beklediğini düşünüyorum. Siyaset bu türlü bir şey. Yani diyor ki ‘Ben kardeşime küserim. Ömür uzunluğu da konuşmam. Cenazesine gitmem. Cenazeme gelmesin’ lakin devletten bunu beklemiyor. Diyor ki devlet benim üzere olmasın. Devlet benim kadar keskin olmasın, esnek olsun. Bu türlü bir esnekliği görüyoruz. Bunun bir faturası olacaktır.

” sözlerini kullandı.

“Suriye’yle, Irak’la ve Mısır’la barışma koşulumuz var”

Yeni Şafak muharriri İsmail Kılıçarslan da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sisi’nin görüşmesine ait dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

İşgalci İsrail’in soykırım yaptığı Gazze’nin bu durumdayken Türkiye’nin Suriye’yle, Irak’la ve Mısır’la barışma kuralı olduğunu söz eden Kılıçarslan, “

Suriye’nin Mısır’la Irak’ta ve bizimle barışma kuralı var.

” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sisi’yi Rabia işaretiyle uğurladığını hatırlatan Kılıçarslan, Gazze konusuna daha ayrıntılı bir formda kıymetlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’deki, Mısır’daki, Suriye ve Irak’taki Sünni nüfuza dikkati çeken Kılıçarslan, “

Dolayısıyla bu Sünni bloğun birbiriyle barışma o esnada ülkeyi kim yönetiyor olursa olsun birbirleriyle barışma ve Gazze sıkıntısında ortak ajanda yürütme zorunlulukları var. Abdülfettah es-Sisi’yle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmesine en çok üzülen ismin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu düşünüyorum ben. Mursi kardeşiydi Cumhurbaşkanımızın. Ya bak arkadaşı falan değil yani, kardeşiydi. Gazze parantezi bu ülkeleri birbiriyle sıkıntısız formda bağlantı yürütmeye mecbur bırakan bir parantez oldu.

” dedi.