Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BMGK’ya İsrail daveti: Güç kullanma yetkini geç kalmadan kullan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısı sona erdi.

Saat 15.45’te başlayan ve yaklaşık üç saat süren kritik toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.

Manşetleriyle darbecilere selam çakanlar bugünlerde 28 Şubat zihniyetini tekrar hortlatmaya çalışıyor.

İnsanımızın takunyalı, inançlı, inançsız diye ayrıma uğradığı günler geride kalmıştır.

Bu makamlarda olduğumuz surece Allah’ın müsaadesiyle hiç kimse o kara günleri bir daha geri getiremeyecektir.

Zaman vakit medyaya da yansıyan kimi tartışmaları yakından takip ediyoruz.

Özellikle ‘cezasızlık’ algısının önüne geçecek adımları kesinlikle atacağız.

85 milyonun emniyeti, huzuru ülkemizin birlik ve beraberliği için çalışan güvenlik kuvvetlerimizle gurur duyuyoruz.

Bu sene tüm liglerimizde fair-play düzeyi yüksek bir futbol şöleni izlemeyi istek ediyoruz.

Bu hususta tüm kulüplerimiz ve yöneticilerimizden azami hassasiyet bekliyoruz.

Birleşmiş Milletler 79’uncu Genel Kurulu için gittiğimiz New York’ta hayli verimli toplantılar gerçekleştirdik.

2021 yılında hizmete açtığımız Türkevi binamız bu yıl da görüşmelerimize mesken sahipliği yaptı.

Görenleri kendine hayran bırakan bu türlü bir yapıtı ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Ana muhalefet partisini eski genel liderinden ne için bu kadar rahatsız olduğunu da anlayamıyoruz.

Türkevi binamız şu an çatısı altında olduğumuz Külliye üzere 85 milyonundur ve iftihar vesilesidir.

Kapısı da Türk milletinin her bir ferdine açıktır.

Türkiye’nin başarılarına sevinmek yerine bundan gocunanları bugün bir sefer daha milletimizin vicdanına havale ediyoruz.

Türkiye bugün özgürlük için hak ve hakkaniyet için gayret eden global sesi haline gelmiştir.

Biz New York’tayken İsrail Lübnan’a yönelik ataklarını daha da artırdı.

Aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu 1000’i aşkın Lübnanlı hayatını kaybetti.

Haydutluğa sessiz kalınamaz.

BM Genel Konseyi’nin 1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararında olduğu üzere kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi hızla devreye alınmalıdır.

İlk etapta acil ilaç ve tıbbi materyal yardımımızı bölgeye hızla ulaştırdık.

Milletimizin yüz akı olan sivil toplum kuruluşlarımız sahadalar, ellerinden geleni yapıyorlar.

Biz de İsrail’in taarruzlarını durdurmak ismine diplomatik temaslarımıza sürat verdik.

Bu süreçte aslolan İslam dünyasının halidir.

Yaşanan zulme en büyük yansıyı İslam ülkeleri vermelidir.

Kardeşlerimize evvel biz sahip çıkmazsak diğerlerinin dayanak olmasını zati bekleyemeyiz.

Ciddi bir zafiyet yaşanıyor.

Filistin ve Lübnan’a sahip çıkmak insanlığa sahip çıkmak, barışa sahip çıkmak demektir.

Bugün İsrail yaptığı katliamlarla jenerasyonlar uzunluğu devam edecek hasımlık tohumları serpmekte, ona dayanak verenler de bu suça ortak olmaktadır.

İslam alemini ve dünyanın vicdan sahibi tüm ülkelerini bu çağdaş barbarlığa karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz.

İsrail’in akınlarının tesirleri katliamı tribünlerden izleyenlere de ulaşacaktır.

İslam alemini harekete geçmeye çağırıyoruz.

Ayrıntılar Geliyor…