İsrail’e vadedilmiş topraklar ve nükleer uyarısı: Sabrımızı zorluyorlar

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay ortasında yaşanan tartışmanın lakin yeni anayasa ile çözülebileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Atatürk’ü anma programında konuştu. Erdoğan, Anayasa’da Cumhurbaşkanı’na ‘yürütmenin’ başı olarak devlet organlarının sistemli ve uyumlu çalışmasını temin etme vazifesi verildiğini hatırlatarak, “Dolayısıyla biz bu tartışmada

(AYM-Yargıtay) taraf değil, hakem konumundayız” dedi.

TİP’li milletvekili Can Atalay kararı nedeniyle Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay ortasında ortaya çıkan tartışmanın bir daha yaşanmaması için gerekenleri yapacaklarını kaydeden Erdoğan, özetle şunları söyledi: Türkiye, ulusal uğraş periyodu hariç milletin gereksinimlerinin ve taleplerinin eseri bir Anayasa’ya hiç sahip olamadı. Darbecilerin ve ideolojik saiklerle onlara dayanak olan kimi bölümlerin ülkeden ve milletten kopuk gündemleri çerçevesinde şekillenen anayasalara mahkum edildik. Uzunca bir müddettir daima ülkemizin yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasaya olan gereksinimini tabir etmemizin sebebi işte bu mahkumiyeti sona erdirmektir. Yapılan onca değişikliğe karşın güçler ayrılığı ve güçlerin kendi içlerindeki istikrara ait meselelerin daima önümüze çıkıyor olması yeni Anayasa talebimizin haklılığının işaretidir.

İsrail’in Gazze’ye yönelik yırtıcı hücumlarının verdikleri gayretin ne kadar gerekli olduğunu tekrar ispatladığını vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: Bütün dünyanın gözü önünde bir felaket, bir facia, bir insanlık cürmü yaşanıyor. Filistin halkının binlerce yıldır yaşadığı topraklarını zorla gasp edenler bunun üzerinde geçmişi 75 yılı lakin bulan ve meşruiyetini şahsen kendi faşistlikleri ile tartışmalı hale getirdiği bir devlet inşa etmeye çalışıyor. Bununla da yetinmiyor. Ülkemiz topraklarını da içeren vadedilmiş topraklar hezeyanıyla nükleer silah kullanma tehditleriyle sabrımızı zorluyorlar.

Sahip oldukları teknolojik üstünlüğe ve ahlaksız zorbalığa karşın daha Filistin’in pak çocuklarıyla, bayanlarıyla ve yaşlılarıyla baş edemeyenlerin bu ham hayalden uyanacakları günler yakındır. Şimdi doğmamış bebeklerden suçsuz çocuklara, mazlum bayanlara ve erkeklere kadar on binlerce insanın yitip giden canlarının hesabı elbette sorulacak. Bu zalimler ve onlara verdikleri takviyeyle birebir suça ortak olanlar tarih önünde kesinlikle yargılanacaktır.