“Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail idaresinin büsbütün dini bir fanatizmle Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer -açık söylüyorum- bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir. Türkiye içindeki birtakım İsrail dostlarının, birtakım siyonistseverlerin, istekli yahut paralı siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı, işte budur. Birileri ısrarla görmek istemese de Netanyahu Hükûmeti Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurmakta, ütopya peşinde koşmakta; bu niyetlerini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekimden beri yaşanan her gelişme bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır. İsrail’in, Filistin ve Lübnan’daki hücumlarını çok yakından takip ederken Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz. Bu coğrafya bilgisini sizlere ve aziz milletimize burada hatırlatmak isterim. Bakınız, Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki Suriye hududundan Lübnan hududu karayoluyla 170 kilometredir ve Türkiye Lübnan’a otomobille yalnızca iki buçuk saat uzaklıktadır. Antakya ile Gazze ortası Ankara ile Aydın ortası kadardır yani işgal, terör, saldırganlık çabucak yanı başımızdadır.”