Çin’de yeni bir virüs keşfedildi: Bu belirtilere dikkat

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Araştırma, Çin’in Jiangsu eyaletinde gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir çalışma sırasında ortaya çıktı. Bilim adamları, kene kaynaklı enfeksiyonlar üzerinde yaptıkları incelemelerde, yeni bir virüs tipine rastladı.

Virüse, “Sulak Alan Virüsü” ismi verildi.

Bilim adamları, akut ateş yaşayan öteki hastaları da inceledi.

Yapılan testler, virüsün bilhassa kırsal alanlarda yaşayan bireyler üzerinde daha fazla tesirli olduğunu ortaya koydu.

Bu virüs, mevt oranı yüzde 30 olan Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsüne yakın bir çeşit olup, Nairoviridae ailesine mensup orthonairovirus cinsinden.

Araştırma grubu, virüsün kaynağını belirlemek için bölgedeki keneler, evcil hayvanlar ve yırtıcı hayvanlar üzerinde geniş çaplı ekolojik incelemeler yaptı. Bu çalışmalar sonucunda

koyun, domuz ve atlarda virüs tespit edildi

ve bu hayvanların virüs için birer taşıyıcı olabileceği öne sürüldü.

Avrupa ve Asya’da geniş bir dağılım alanı var

Şu ana kadar Sulak Alan Virüsü sadece Çin’in kuzeydoğusunda tespit edildi. Lakin bu virüsü taşıyan kenelerin Avrupa ve Asya’da geniş bir dağılım alanı bulunuyor. Bu da virüsün daha geniş bir coğrafyada yayılmış olabileceğini düşündürüyor.

Belirtileri neler?

Yeni virüs, enfekte olan bireylerde

yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve trombosit düşüklüğü

üzere belirtilerle kendini gösteriyor. Bu durum, hastalığın seyrini daha önemli bir hale getirebilir ve kimi olaylarda mevtle sonuçlanabilir.

Önceki kene kaynaklı virüsler üzere, bu yeni virüsün de insanlardan insanlara bulaşma potansiyeli olduğu belirtiliyor

lakin kesin bulaşma yolları şimdi netlik kazanmış değil.

Nasıl bu kadar süratli yayıldı?

Sciencealert’te yer alan bilgilere nazaran, sıhhat otoriteleri son periyotta yeni kene kaynaklı hastalıkların neden bu kadar yaygın hale geldiğini ortaya koydu, artışın birkaç sebebini şöyle sıraladı:

İlk olarak, bu hastalıklar ekseriyetle ateş, baş ağrısı ve yorgunluk üzere belirtiler gösteriyor. Spesifik olmayan belirtiler gösterdiği için de ekseriyetle diğer hastalıklarla karıştırılabiliyor. Kene kaynaklı hastalıkların bulaşıcı olmaması, büyük çaplı salgınlar biçiminde yayılmalarını engelliyor. Bu durum da gerçek teşhis koymayı zorlaştırıyor.

Kene ısırığının fark edilmemesi epey yaygın bir durum. Keneler, çoğunlukla bedenin art bölgelerine tutundukları için gözden kaçabiliyor. Birçok hasta ise kene ısırıldığını bile anlamıyor.

Tüm bu zorluklara karşın, yeni genetik tahlil metotları sayesinde daha evvel bilinmeyen patojenlerin tespit edilmesi mümkün hale geldi. Fakat, bu çeşit hastalıkların tanınması için tıbbi farkındalığın artırılması hala kıymetli bir gereklilik.

Bu tedbirlere dikkat

Sağlık uzmanları, kene ısırıklarından korunmak için alınabilecek tedbirleri,

kırsal alanlarda dolaşırken uzun giysiler giymek, böcek kovucu kullanmak ve kene ısırıklarını vaktinde tedavi ettirmek

formunda sıralıyor. Ayrıyeten, bu virüsün yayılma potansiyelini azaltmak için mahallî idarelerin ve sıhhat otoritelerinin kene denetim programlarını güçlendirmesi gerektiği söz ediliyor.

Saha çalışmaları devam ediyor

Virüsün genetik yapısının incelenmesi ve nasıl yayıldığına dair daha fazla bilgi edinilmesi maksadıyla milletlerarası bilimsel işbirlikleri başlatılmış durumda. Bilim adamları, bu virüsün potansiyel tehditleri hakkında daha fazla data toplamak için saha çalışmaları yapmaya devam ediyor. Ayrıyeten, aşılama ve tedavi sistemleri üzerinde çalışmaların da hızlandırılması bekleniyor.